Sınır Koyma Semineri

Sınır Koyma Semineri

Okulumuzda velilerimize yönelik Sağlıklı Sınır Koyma Semineri gerçekleştirilmiştir.

Değerli Velilerimiz,

Bireyler gibi çocukların da kendilerine has yapıları vardır.  Bazı çocuklar kuralların olduğu bir ortamı tercih ederken bazı çocuklar daha özgür hareket edebileceği ortamı tercih edebilirler. Bu bireysel farklılıklara rağmen çocuklar “sınırlandırılmaya” da ihtiyaç duyarlar.
Ebeveynlerin çocuğun bu gereksinimini bilerek hareket etmesi, çocuğu karşısında kararlı ve net bir tutum sergileyebilmesi önemlidir.

Sınır Nedir ve Neden Gereklidir?

Sınır koyma; bireyin kendi varlığını diğerlerininkinden ayırt etmeyi, haklarının nerede başlayıp bittiğini anlamayı sağlar. Varlığının ve sınırlarının farkında olan çocuklar kendilerini ve dış dünyayı daha kolay kavrayabilirler. Bunun nedeni ise doğru tanımlanmış sınırların çocuklara keşif ve öğrenmeyi güvenle yapabilecekleri bir alan sağlamasıdır. Çocuklar kuralların uygulanmasında anne ve babalarının yetkin olduklarını hissettiklerinde ve kendilerini koruyabileceklerini bildiklerinde, dış dünyayı bir tehdit olarak görmez ve keşfetmeye başlarlar.

Sınır Koymanın Önemi Nedir?

Daha önce hiç bilmediğiniz bir yolda, hiçbir işaret, tabela, ya da navigasyonunuz olmadan yürümeye çalıştınız mı? Oldukça kafa karıştırıcıdır, öyle değil mi? Çocukların da neden o davranışı yapmaması gerektiğini öğrenmeleri ve sınırları bilmeleri için onlara yönlerini gösteren işaret ve uyarılara ihtiyacı vardır. Sınır koyma, çocuğa hangi davranışın riskli olduğunu, hangisinin güvenli olduğunu, davranışı gerçekleştirdiğinde karşısına hangi sonucun çıkacağını öğretir.

Sınır Koymanın Yararları Nedir?

► Sınırlar çocukların öz denetim becerileri geliştirmesine yardımcı olur.
► Çocuklara hayatta her zaman seçim yapma şanslarının olduğunu ve yaptıkları seçimler sonucunda sorumluluk almaları gerektiğini öğretir.
► Çocuklar, sınırlar sayesinde istedikleri her şeye her an ulaşmalarının mümkün olmadığını öğrenir.
► Sınır koyduğumuzda çocukların gelecekte zorluklarla başa çıkabilmelerini sağlayacak beyin bağlantılarını güçlendirmiş oluruz.
► Sınırlar, çocukları hem fiziksel hem psikolojik anlamda güvende hissettirir.
► Çocuk kuralları, kurallara uymanın önemini öğrendiği için toplumsal normlara da uyum sağlar, sosyal becerileri gelişmiştir.
► Çocuk ve diğer aile bireyleri arasında yaşanabilecek problemlerin önüne geçer, daha huzurlu bir aile ortamı sağlar.

Sınırlar Olmazsa Ne Olur?

Çocuklar için sınır ve kısıtlamaların yokluğu oldukça stres vericidir ve bilindiği üzere stresli çocuklar daha tepkilidir. Bu yüzden ‘‘hayır’’ deyip çocuklarımıza sınır koyduğumuzda aksi halde kaotik ve karmaşık olabilecek bir dünyada tahmin edilebilirliği ve güvenliği keşfetmelerine yardım etmiş oluruz. Eğer çocuğunuza sınır koymaz ve onaylamadığınız bir davranışı gerçekleştirmesine izin verirseniz, çocuğunuzu o davranışının yanlış olduğunu öğrenme şansından mahrum bırakmış olursunuz.

Sınır Koyma Kuralları Nelerdir?

Sınırları oluşturmadan önce, sınır koymaktaki hedefimizin ne olduğunu, bu noktada sınır koymaya gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını, koyduğumuz sınırların çocuğun doğasına uygun olup olmadığını detaylıca düşünmeliyiz. Bu sorulara cevap verdikten sonra gerçekten sınır koymayı karar verirsek;

► Sınırlar oldukça kısa, az sayıda ve net olmalıdır.
► Çocuğun yaşına ve içinde bulunduğu gelişim dönemine uygun olmalıdır.
► Sınırlar tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Çocuğumuzun evde yalnızca 1 saat ekrana bakmasına izin verirken, dışarda bunu saatlerce yapmasına göz yummak çocuğun kafasının karışmasına ve sınırların önemini yitirmesine sebep olur. Anne babanın kendi içinde tutarlı olması da oldukça önemlidir. Ebeveynlerden biri evet derken diğerinin hayır demesi oldukça yanlış bir tutumdur. (Sınırlar anlaşılır ve net olduğu sürece çocuklar için anlamak ve izlemek daha kolay olacaktır. Karmaşık mesajlar, çocuğunuzun kendisinden ne istendiğini anlayamamasına ve bu nedenle kuralı uygulayamamasına neden olur.)
► Çocuğu tehdit etmek yerine olayın sonuçlarından haberdar etmek gerekir. (Örn.‘‘ona vurmayı bırakmazsan seni öğretmenine şikayet ederim’’, demek yerine bedele odaklamak, ‘‘ona vurmayı bırakmazsan, onu elinden almak zorunda kalırım’’)
► Sınır koyarken odaklanmamız gereken kişi çocuktur, sorumluluk çocuktadır, o yüzden ‘‘biz’’ kelimesini kullanmıyoruz. (Örn.‘‘Biz onu yere vurmuyoruz’’ değil, ‘’O yere vurmak için değil’’, diyoruz.)

► Kuralları uygularken anne ve babanın kurala beraber karar vermesi ve kuralı aynı şekilde uygulamaları önemlidir. Tutarlılığınızı destekleyecek diğer bir özellik ise kuralın her zaman geçerli olmasıdır. Ebeveynler tutarsız ve istikrarsız davrandıklarında çocukların çıkardığı sonuç “kurallar bir defa bozulabildiyse demek ki tekrar bozulabilir” olacaktır. Bu onlara geçici bir zafer duygusu hissettirse de uzun vadede onların kişilik gelişimleri için çok da destekleyici bir durum değildir. Kuralların net ve istikrarlı olmadığı evlerde büyüyen çocukların okulda da ve sosyal hayatta da sıkıntı yaşaması muhtemeldir.

► Çocuğunuzu sürekli kısıtlamak ya da aşırı kurallar koymak da uygun değildir. Bu nedenle kuralları koyarken anne ve baba olarak sizler için en önemli ve olmazsa olmaz kuralları belirlemeniz önemlidir. Kuralları önceden belirlemeniz ve çocuğunuzla hangi kuralın ne zaman geçerli olduğunu konuşmanız gerekir. Böylece anne babanın beklentileri karşılıksız kalmaz. Aile içinde ona da söz hakkının tanınması, kuralları benimsemesi için oldukça önemlidir. Bu durum kuralları uygularken de size yardımcı olacaktır.

Sınır Koymak İçin Uygun Yaş Aralığı Nedir?

Sınırlara hayatımızın her döneminde ihtiyaç duyarız. Bu yüzden sınır koymayı sonlandırmak için bir zaman dilimi yoktur. Sınır koymaya başlamak içinse en uygun dönem 2,5-3 yaş aralığıdır.

Çocuğuma Nasıl Sınır Koyabilirim?

1.       Yansıtın: Çocuğun hislerini, duygularını, arzularını gördüğünüzü ve onu anladığınızı bildirin. (Örn: bana kızdın) Çocuğunuzun duygusunu ya da isteğini kabul edin (sesiniz empati ve anlayış iletmeli). Çocuğunuzun duygusunu ya da isteğini kabul edin:
"Ali, duvarı boyamanın eğlenceli olacağını düşündüğünü biliyorum..." Çocuk duygularının, isteklerinin ve dileklerinin ebeveyn tarafından geçerli olduğunu ve kabul edildiğini öğrenir. Sadece bu empatiyi duyarak çocuğunuzun duygularını yansıtmanız birçok kez onun duygusunun veya ihtiyacının yoğunluğunu azaltır.

2.       Sınırları ifade edin.

(belirli ve net olun—ve kısa sürsün).
"Ama duvar boyamak için değildir."

3.       Alternatif sunun, uygun alternatifler hedefleyin.

(çocuğun yaşına bağlı olarak bir ya da daha çok seçenek sağlayabilirsiniz).
"Boyama yapmak için resim kağıtlarını (resim kağıtlarını işaret ederek) kullanabilirsin." Hedef davranışlar, çocuğa kendini kontrol etme alıştırması yapmak için fırsat tanıyarak, duygularını ya da asıl hareketini ifade edebilmesi için kabul edilebilir bir çıkış yolu sunacaktır.

4.       Son seçimleri ifade edin (Bir sınır belirlediğinizde çocuk bu sınıra uyum sağlayamıyorsa çocuğa seçenek sunun)

Sınır Seçenek Sunma Örnekleri

*Duvarı boyamak isteyen bir çocuk
1. Duvarı boyamak istediğini biliyorum.
2. Duvar boyamak için değil.
3. Kağıtları boyayabilirsin.
4. Duvarı boyamayı seçersen bugün boyalarınla oynamamayı seçmiş olursun.

*Kardeşine vurmak isteyen bir çocuk
1. Öfkeli olduğunu ve kardeşine vurmak istediğini biliyorum.
2. Kardeşin vurmak için değil.
3. Hacıyatmaza vurabilirsin.
4. Kardeşine vurmayı seçersen seni 5 dakika molaya çıkarmamı seçmiş olursun.

*Tablet oynama süresini aşmaya çalışan bir çocuk
1. Daha çok tablet oynamak istediğini biliyorum, bu hoşuna giderdi.
2. Tablet, bu kadar uzun süre oynamak için değil.
3. Daha fazla tablet oynamakta ısrar etmeyi seçersen yarın tablet oynamamayı seçmiş olursun, ısrar etmemeyi seçersen yarın tablet oynamayı seçmiş olursun.

Ekran Süresi İçin Çocuklara Kural Koyma

Günlük hayatımızda günbegün daha fazla maruz kaldığımız mavi ışık ve ekranlar, sadece biz yetişkinler için değil, çocuklar için de büyük tehlike arz ediyor. Hareketsiz bir yaşam tarzı ise birçok rahatsızlığı beraberinde getiriyor. Bu konuda çocuklara sınır koymayı istiyorsanız, aşağıdaki yöntemleri izleyebilirsiniz:

Yatak Odalarındaki cihazları kaldırın:

Elektronik cihazları yatak odalarından uzaklaştırmak, çocuklara sınır koymada takibi kolaylaştırarak size yardımcı olacaktır. Ortak alanlarda beraber yararlanılan cihazlar sayesinde kontrol sizde olur.

Taşınabilmesi kolay dizüstü bilgisayar, tablet gibi cihazları ise gece vaktinde şarja koyarak onlardan uzaklaştırabilirsiniz. Bu yöntem sayesinde çocuklarınızın uykuya dalma süresinin kısalmasını ve uyku kalitelerinin artmasını sağlayabilirsiniz.

Limit belirlemek:

Ekran saatlerinin belirli olması, hafta içi ihtiyaç dışında bilgisayarı kullanmamak veya yemek saatinde televizyon izlememek çocuklara sınır koyma konusunda size yardımcı olabilir. Ebeveyn kontrolünü aktifleştirebileceğiniz uygulamalar da süreci daha kolay yönetmenizi sağlayabilir. Başta bir direnç gösterseler de ilk süreçleri atlatınca onlar da buna alışacaklardır.

Özgürlüklerini serbestçe kullanmalarını sağlayın:

Hafta sonunda elektronik cihazlar ile iki saat ilgilenme hakkı tanıyorsanız, ona oyun oynama veya televizyon izleme şansları arasında seçim hakkı bırakın. Aynı zamanda uyku saatlerine yakın zamanlar olmamak kaydıyla ne zaman bu haklarını kullanabilecekleri zamanı da onların belirlemesini sağlayın.

Alternatifler sunmak:

Alışkanlıkları değiştirmek yetişkinler için bile zorlayıcıyken, teknolojiye doğmuş çocukların ekran süresini azaltmak oldukça uğraştırıcı olabilir. Çocuklara sınır koymaya çalışırken onlara farklı alternatifler sunmak sürecin daha verimli ilerlemesini sağlayacaktır.

Bu, küçük yaştaki çocuğunuz ile oyun oynamak olabilirken daha büyük bir çocukta fiziksel aktivite olabilir. Çocukların egzersiz yapmayı günlük hayatlarına entegre etmeleri, ebeveynlerinin onlara katacağı çok değerli bir kazanım olacaktır.

Çocuğunuzun seçenekleri içinde özellikle belli bir alana daha yatkın olduğunu hissediyorsanız onu bu konuda nasıl geliştirebileceğinizi düşünebilirsiniz. Çocuğunuz dizi/film izlemeyi seviyorsa veya arkasında hikayeler olan oyunları oynamayı tercih ediyorsa onu yazmaya ve üretici konumda bulunmaya teşvik edebilirsiniz.

Siz de kurallara uyun:

Hepimizin bildiği gibi çocuklarımız onlara söylediklerimizi değil, bizde gözlemledikleri davranışları yaparlar. Eve gelir gelmez televizyonun başına oturan bir ebeveynin elektronik cihazlar konusunda çocuklara sınır koyması elbette ki onlar için de gerçekçi olmayacaktır. Çocuğunuzdan nasıl bir davranış göstermesini istiyorsanız, siz de ona uygun bir modelde hareket etmelisiniz.

Çocuğunuz Koyduğunuz Kurallara Uymuyorsa...

Çocuğunuz beraber belirlediğiniz bir kurala uymuyorsa, öncelikle sakin bir ses tonu ile ilgili kuralı tekrarlayın. Bunu yaparken, çocuğunuzla aynı seviyede olmayı ve göz kontağı kurmayı ihmal etmeyin.

Kuralı tekrarlarken, “lütfen, rica etsem, yalvarırım” gibi sözcükler yerine, kararlı ancak sert olmayan bir ses tonu ile, “.......yapmanı bekliyorum” demeyi deneyin.

Yüksek ses, bağırma, şiddet uygulama, aşırı öfkelenme gibi tavırlar çocuğun kurala uymasını kolaylaştırmadığı gibi, anne babadan korkmasına ve ilerleyen zamanlarda onların anne babalık becerilerine saygı duymamasına sebep olabilir.

Kuralı tekrarladıktan sonra, çocuğunuz hala uymayı reddediyorsa, “Peki, üstüne hırkanı giymediğin ve hava çok soğuk olduğu için, bu şekilde dışarı çıkmıyoruz” diyerek, davranışının sonucunu yaşamasını sağlayın.

Bağırmak Neden Bir Çözüm Değildir?

Çocuklara sınır koyma üzerine hazırladığımız bu içerikte onların davranışlarını nasıl şekillendirebileceğinizden bahsediyoruz. Çocuklara sınır koyma yöntemlerini uygularken de engellemeye çalıştığımız şey ile uygulamamızın orantılı olmasını hedefliyoruz.

Evinizde sesler sıkça yükseliyorsa bu durumu irdelemeniz gerekiyor olabilir. Çocukları disipline etmeye çalışıyor olabilirsiniz. Bunu yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri o yöntemin çocuğunuza ne katacağı ve bunun onu nasıl etkileyeceğidir.

Sürekli bağırılan bir çocuk, agresif olmanın herkes için olağan bir iletişim yolu olduğunu düşünebilir. Anlık olarak onun ilgisini çekmeyi başarsanız da sürekli bağırırsanız uzun vadede bu davranış etkisini kaybedecektir. Bu, çocuğunuz üzerindeki tesirinizi azaltacağı gibi sizin de kontrolü kaybettiğinizi gösterir.

Amerikan Pediatri Akademisi (The American Academy of Pediatrics), bağırmanın da fiziksel şiddet kadar yaralayıcı olabileceğini savunuyor. Çocuklara sınır koymaya çalışırken bağırmak, onların öfkesine veya köşeye çekilmesine neden olabilir. Yetişkin bir birey olarak size bağırıldığını düşünün, ikinizin de tepkisi ve üzüntüsü aynı şekilde olacaktır. Size saygısı olmayan birini dinlemek, onunla yapıcı bir iletişim kurmak istemezsiniz. Kendisine gösterilen davranışın sonucunda o da aynı şeyleri hissedecektir.

Çocuklara sınır koyma mevzusunda bağırma ile birlikte değinebileceğimiz bir diğer nokta da kötü sözler kullanmaktır. Kurduğumuz cümlelerin, kullandığımız ifadelerin diğer insanlar üzerinde önemli etkileri vardır. Çocuğunuza söyleyeceğiniz güzel sözler onu cesaretlendirirken küfür, hakaret cümleleri onları yıkabilir

.

YARARLANILAN KAYNAKLAR.

https://tls.tc/mz1bD

https://tls.tc/VN24g

https://tls.tc/pDdrC

 

22.12.2023 142

22-12-2023